Dosya

Journo Haber Etkileşim Araştırması: Gazeteciler Kaliteyi Nasıl Ölçüyor?

100’ü aşkın medya kuruluşundan 240 gazeteci ve yöneticiyle, haberlerin etkileşimi konusunda iki kapsamlı anket yaptık. Gazetecilerin içerik kalitesini ve kullanıcıları nasıl analiz ettiğinin, dijital trafiğin nasıl ölçüldüğünün yanı sıra, medyada yapay zekâ kullanımına dair yeni bilgiler de cevaplarda yer alıyor.

7.000’i aşkın veri noktasından oluşan Journo Haber Etkileşim Araştırması’nı; serbest gazeteciler Rafşan Yağmur Çelik, Rojda Çiçek, Delal Demir, Yasemin Dikici, İrem Gül, Sakine Orman, Ahmetcan Uzlaşık ve İpek Yezdani, Journo Proje Editörü Emre Kızılkaya koordinatörlüğünde hazırladı.

İlk anket: Sahadaki gazetecilerin görüşleri

Türkiye’deki 45 yaygın, 42 yerel, 13 uluslararası medya kuruluşundan 164 habercinin yanı sıra farklı yayınlara çalışan 33 serbest gazeteciyle ilk anketi yaptık.

Kadrolu çalışan gazetecilerin 83’ü muhabirlik odaklı, 48’i editörlük odaklı görevler yapıyor. 33’ü ise köşe yazarlığı, video kurgu ve sunuculuk gibi diğer görevlerdeler.

Bir haberin kalitesini değerlendirirken hangi unsurlara dikkat ediyorsunuz? (Kendi haberiniz de olabilir, başkalarının yaptığı bir haber de olabilir.)

Ankete katılan gazeteciler için kaliteli bir haber; her şeyden önce doğru, teyitli, kanıtlara dayalı ve güvenilir kaynaklardan beslenen bir içeriğe sahip olmalı. Tarafsızlık, farklı görüşlere yer verme ve dengeli olma ilkelerine bağlı kalmalı. 

Açık, anlaşılır, sâde ve doğru bir dille yazılmalı; etik kurallara, özellikle ayrımcı olmayan bir üslûp kullanmaya dikkat edilmeli. Haberin unsurları 5N1K‘yı yanıtlamalı; yeterli derinlik, bağlam ve araştırmaya dayalı bilgi sunmalı. 

Nitelikli bir haber aynı zamanda kamu yararını gözetmeli, özgün ve güncel olmalı, okuyucuyu yanıltmayan başlık ve kaliteli görsellerle sunulmalı. Yazım kurallarına özen gösterilmesi de yayıncının itibarını ve haberin kalite algısını doğrudan etkiliyor.

Gazetecilerin haber kalitesi ölçütleri

Cevaplarda öne çıkan ana temalar ve detaylar şöyle:

Doğruluk, Güvenilirlik ve Teyit

Mutlak Öncelik: Neredeyse tüm katılımcılar için haberin doğruluğu, gerçekliği ve yalan haber olmaması en temel ve vazgeçilmez kriter.

Teyit ve Kanıt: Bilgilerin teyit edilmiş, güvenilir kaynaklara dayandırılmış, belgeli ve kanıtlarla desteklenmiş olması gerektiği sıklıkla vurgulanıyor. Çapraz doğrulama (birden fazla kaynaktan kontrol) önemli görülüyor.

Kaynak Güvenilirliği: Haberin dayandığı kaynakların güvenilirliği, birincil kaynak kullanımı ve kaynakların konuyla ilişkisi/uzmanlığı kritik bulunuyor. Haberi yayımlayan kurumun veya gazetecinin itibarı da güvenilirlik algısını etkiliyor.

Tarafsızlık, Denge ve Çokseslilik

Objektiflik: Haberin tarafsız, objektif bir biçimde yazılması; önyargıdan, yorumdan ve yönlendirmeden uzak durulması gerektiği belirtiliyor.

Farklı Görüşler: Konuyla ilgili birden fazla farklı kurumun, farklı görüşteki uzmanın veya kişinin görüşlerine yer verilmesi, yani çokseslilik ve denge ilkesi, haberin kalitesini artıran önemli bir faktör olarak görülüyor. Taraflara söz hakkı tanınması gerektiği vurgulanıyor.

Sistem Eleştirisi: Haberin kişi odaklı olmaktan ziyade sisteme eleştirel bakabilmesi de bazı katılımcılar için kalite göstergesi.

Dil, Üslûp ve Anlatım

Anlaşılırlık ve Sâdelik: Haberin açık, net, sâde, yalın ve anlaşılır bir dille yazılması, okuyucunun konuyu kolayca kavramasını sağlaması gerektiği belirtiliyor. Akıcı olması ve okuyucuyu sıkmaması da önemli.

Dil Kullanımı: Yazım kurallarına uyulması, dilbilgisine hâkimiyet ve Türkçe’nin doğru kullanımı, haberin ciddiyeti ve kalitesi açısından kritik görülüyor. Hatalar, bazı katılımcılar için haberi tamamen değersizleştirebiliyor (bir gazetecinin ifadesiyle “çöp olur”).

Ayrımcı Olmayan Dil: Dilin ayrımcılık (cinsiyetçilik, homofobi, transfobi vb.), nefret söylemi barındırmaması ve etik ilkelere uygun olması gerektiği özellikle vurgulanıyor.

Üslûp: Üslûbun profesyonel, tarafsız ve duygusal yönlendirmeden uzak olması bekleniyor. Hikâye anlatım tarzı, gerektiğinde edebî dil kullanımı ve okuyucuyu tutma becerisi de bazı gazeteciler açısından birer kalite unsuru.

Kapsam, Derinlik ve Bütünlük

5N1K Kuralı: Gazeteciliğin temel taşı olan 5N1K (Ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden, kim) kuralına cevap vermesi birçok katılımcı tarafından temel bir gereklilik olarak vurgulanıyor. Haberin okuyucunun kafasında soru işareti bırakmaması hedefleniyor.

Araştırma ve Detay: Haberin iyi araştırılmış olması, yüzeysel olmaması, detay içermesi, arkaplan bilgisi (bağlam) sunması ve konuya hâkim uzmanlardan bilgi alınması kaliteyi artırıyor.

Özgün Katkı: Haberin sadece alıntılarla ilerlememesi, gazetecinin de ek bilgiler vermesi, konuya hâkimiyetini göstermesi ve özgün bir bakış açısı sunması bekleniyor.

Etik İlkeler ve Toplumsal Odak

Kamu Yararı: Haberin kamu yararını gözetmesi, toplumu ilgilendirmesi ve bilgilendirmesi önemli bir kriter.

Hak Odaklılık: Birçok katılımcı için hak odaklı habercilik (insan hakları, toplumsal adalet vb.) ve barış gazeteciliği ilkelerine uygunluk, mağduriyeti yeniden üretmeme, etik değerlere bağlılık ön planda. Özel hayatın gizliliğine saygı da bu kapsamda değerlendiriliyor.

İnsan Odaklılık: Haberin merkezinde insanın olması, insan hikâyelerine yer verilmesi kaliteyi artıran bir unsur olarak görülüyor.

Özgünlük, Güncellik ve Haber Değeri

Özgünlük: Konunun özgünlüğü, daha önce yapılmamış veya farklı bir açıdan ele alınmış olması haberi daha değerli kılıyor. Yeni veri, bilgi veya done sunması bekleniyor.

Güncellik: Haberin güncel olması ve zamanında yayımlanması önemli bir faktör.

Haber Değeri: Konunun haber değeri taşıması, ilginç olması, toplumu ilgilendirmesi ve bir boşluğu doldurması gerekiyor. “Tık avcılığı” (clickbait) için yapılan, haber değeri taşımayan içerikler eleştiriliyor.

Teknik ve Sunum Unsurları

Başlık ve Spot: Başlığın haberi doğru yansıtması, yanıltıcı veya abartılı olmaması, spotun haberi özetlemesi önemli bulunuyor.

Görsel Kalite: Haberin içeriğine uygun, kaliteli, yüksek çözünürlüklü görsellerle (fotoğraf, video) desteklenmesi, sunumda zenginlik, görsel/işitsel haberlerde kayıt ve montaj kalitesi, gazeteciliğin genel niteliğini de etkiliyor.

Okunabilirlik ve Yapı: Metin akışının düzgün olması, gereksiz tekrarlardan kaçınılması, metnin okuyucuyu yormaması, sayfada kalma süresini artıracak akıcılık ve kurgu önemli. Kısa ve öz anlatım bazı gazetecilerce tercih ediliyor.

Teknolojik Uyum: Haberin sunumunda son teknolojilerden de yararlanılması kaliteyi artırabilecek bir kriter olarak belirtiliyor.

Bir haberin okuyucu/izleyici tarafından beğenilip beğenilmediğini hangi kriterlere göre anlıyorsunuz?

Gazeteciler, bir haberin beğenilip beğenilmediğini anlamak için dijital trafik verileri, sosyal medya etkileşimi, doğrudan geribildirimler ve haberin yarattığı somut etkiler gibi birçok sinyalin bir kombinasyonunu kullanıyor. 

Ancak bu kriterlerden bazılarına, özellikle de nicel verilere temkinli yaklaşıyor ve bunların bazen yanıltıcı olabileceklerini düşünüyorlar. Haberin yarattığı gerçek etki ve nitelikli geri dönüşler, salt sayılardan daha değerli kabul ediliyor.

Gazetecilerin okur beğenisi ölçütleri

Katılımcıların bir haberin okuyucu veya izleyici tarafından beğenilip beğenilmediğini anlamak için kullandıkları kriterleri şu şekilde özetleyebiliriz:

Dijital Metrikler ve Analitik Veriler

Okunma/İzlenme Sayıları ve Tıklanma Oranları: En sık başvurulan yöntemlerden biri… Google Analytics gibi araçlarla takip edilen trafik, tıklanma, okunma ve izlenme sayıları temel bir gösterge olarak kabul ediliyor.

Sayfada/İçerikte Kalma Süresi: Tıklanma kadar, hatta bazen daha önemli görülen bir kriter… Okuyucunun haberde ne kadar vakit geçirdiği, sıkılmadan okuyup okumadığı, içeriğin ilgi çekiciliğinin ve beğenildiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Etkileşim Oranları: Genel etkileşim (beğeni, yorum, paylaşım toplamı) oranları da bir ölçüt…

İzlenme Oranları: Televizyonda ve YouTube gibi platformlarda video izlenme sayısı, başarı kriteri olmaya devam ediyor.

Sosyal Medya Etkileşimi ve Geribildirimler

Yorumlar: Sosyal medya platformlarındaki (X, YouTube, Instagram vb.) yorumlar, beğeninin veya eleştirinin en doğrudan ifade edildiği yerlerden biri olarak görülüyor. Yorumların sadece sayısı değil, içeriği (olumlu/olumsuz/yapıcı) de önemli.

Paylaşım Sayısı ve Sıklığı: Haberin okuyucular tarafından kendi çevreleriyle paylaşılması, beğenildiğinin ve değerli bulunduğunun önemli bir işareti olarak kabul ediliyor. Haberin sosyal medyada dolaşım hızı da bir gösterge.

Beğeniler: Daha basit bir etkileşim biçimi olsa da, genel eğilimi görmek adına beğeniler de dikkate alınıyor.

Gündem Olma ve Tartışma Yaratma: Haberin sosyal medyada gündem olması, çeşitli platformlarda tartışmalar başlatması (örneğin Ekşi Sözlük’te), beğenildiğini veya en azından etki yarattığını gösteriyor.

Hedef Gösterilme/Linç: Olumsuz bir durum olsa da, bazı katılımcılar haberin bir kesim tarafından hedef alınmasının bile (özellikle tartışmalı konularda) bir etki yarattığının ve “fark edildiğinin” bir göstergesi olabileceğini belirtiyor.

Okuyucu/İzleyici Mesajları: E-posta, mesaj veya yüz yüze gelen olumlu/olumsuz geri dönüşler, birebir alınan yorumlar ve övgüler değerli bulunuyor.

Çevreden Gelen Tepkiler: Habercinin kendi sosyal çevresinden aldığı yorumlar ve tepkiler de bir ölçüt olabiliyor.

Haberin Yarattığı Etki ve Sonuçlar

Harekete Geçirme: Haberin okuyucuları, ilgili kurumları veya karar vericileri tartışmanın da ötesinde harekete geçirmesi (örneğin bir sorunun çözülmesi, bir kampanya başlatılması, dayanışma oluşması) beğeninin ve haberin başarısının en somut göstergelerinden biri olarak görülüyor.

Referans Verilme ve Alıntılanma: Haberin başka medya organlarında yer bulması, siyasetçiler veya hak savunucuları tarafından alıntılanması, referans gösterilmesi önemli bir başarı ve beğeni kriteri olarak değerlendiriliyor.

Resmî Tepkiler: Kamu kurumlarının açıklama yapması, milletvekillerinin soru önergesi sunması gibi resmî adımlar, gazeteciler için haberin etkisini ve önemini gösteriyor.

Gündemde Kalma: Haberin sadece anlık değil, yeterince uzun bir süre gündemde kalması ve konuşulması da önemli…

Meslektaş ve Uzman Değerlendirmesi: Diğer gazetecilerin, editörlerin veya konunun uzmanlarının haberi beğenmesi, takdir etmesi de bazı katılımcılar için önemli bir kalite ve beğeni göstergesi.

Önemli Çekinceler ve Nüanslar

Metriklerin Yanıltıcılığı: Birçok katılımcı, tıklanma ve etkileşim sayılarının tek başına yanıltıcı olabileceğini vurguluyor. Tık avcısı başlıkların, yanlış kitleye ulaşma veya diğer olumsuz nedenlerle (linç vb.) yüksek etkileşim alabileceği belirtiliyor.

Beğenilme Kaygısı: Bazı katılımcılar, özellikle hak odaklı veya kamusal fayda gözeten habercilikte, temel amacın “beğenilmek” olmadığını, haberin doğruluğunun ve yarattığı etkinin daha önemli olduğunu ifade ediyor. Her “beğenilmeyen” haberin kötü olmadığı vurgulanıyor.

Ölçüm Zorluğu: Gerçek beğeniyi ölçmenin zor olduğu, eldeki verilerin (özellikle dijital metrikler) sadece birer gösterge olduğu kabul ediliyor.

Kalite ve İçerik: Bazı cevaplar doğrudan “kalitesine” veya “haber tarzına” göre beğenildiğini belirterek ilk sorudaki kalite unsurlarına geri dönüyor. Anlaşılır, arkaplanı olan, iyi derlenmiş, özgün mağduriyetleri anlatan haberlerin beğenilme potansiyelinin yüksek olduğu ifade ediliyor.

Bir haberin sosyal medyada aldığı etkileşim, gazeteci olarak verdiğiniz kararları veya tavırlarınızı ne kadar etkiliyor? Hiç etkilemiyor: %20 Az etkiliyor: %15 Orta düzeyde etkiliyor: %35 Önemli ölçüde etkiliyor: %21 Çok önemli ölçüde etkiliyor: %9

Bir haberin dijital platformlarda paylaşılma oranı, sizce o haberin kalitesini ne kadar yansıtır? 

Ankete katılan gazetecilerin büyük çoğunluğu, bir haberin dijital platformlarda çok paylaşılmasının, o haberin kaliteli olduğu anlamına gelmediği konusunda hemfikir.

Bunun nedenine dair görüşler özetle şöyle:

İlgi Çekicilik ve Duygusallık Ön Planda: Paylaşım sayılarının genellikle haberin kalitesinden ziyade; ilgi çekiciliği, merak uyandırması, duygusal etkisi (öfke, şaşkınlık, mizah vb.), sansasyonel olması, güncelliği veya belirli bir kitleye hitap etmesiyle ilgili olduğu belirtiliyor.

“Tık Avcılığı” ve Viral İçerikler: Yanlış, yanıltıcı, manipülatif veya yüzeysel (“çöp içerik”, “gereksiz”) haberlerin bile dikkat çekici başlıklar veya konular nedeniyle çok yüksek paylaşım oranlarına ulaşabildiği vurgulanıyor. Bu durum, paylaşım sayısının kaliteyle ters orantılı bile olabileceğini gösteriyor.

Kalite ve Popülerlik Farkı: Çok emek verilmiş, derinlemesine araştırılmış, önemli ve kaliteli haberlerin her zaman geniş kitleler tarafından anlaşılmayabileceği, bu nedenle daha az paylaşılabileceği ifade ediliyor. Kalite, popülerlikle eş anlamlı değil.

Paylaşımın Amacı: Bir paylaşımın ardındaki motivasyon da önemli. İnsanların bir haberi sadece beğendikleri için değil; tepki göstermek, eleştirmek, tartışma başlatmak veya sadece kendi görüşlerini desteklediği için paylaşabildikleri belirtiliyor. 

İpucu Verebilir Ama Tek Başına Yetersiz: Bazı katılımcılar, paylaşım oranının kaliteye dair “bazı ipuçları verebileceğini” veya “orta düzeyde bir gösterge” olabileceğini kabul ediyor, ancak tek başına bir kriter olarak alınamayacağını vurguluyor.

Bağlam Önemli: Kimin (hangi kurumların veya kişilerin) paylaştığı ve neden paylaştığı gibi bağlamsal etmenlerin, salt etkileşim sayısından daha önemli olabileceği belirtiliyor.

Algoritmalar ve Ağlar: İyi haberlerin bazen doğru ‘network’lere ulaşamadığı için de yeterince görünürlük kazanmadığı ve hak ettiği paylaşımı almadığı ifade ediliyor.

Okur yorumlarını ve sosyal medya tepkilerini haber üretim sürecinizde ne kadar dikkate alıyorsunuz?  Hiç = %9 Biraz: %21 Orta Düzeyde: %45 Çok: %16 Son Derece Çok: = %9

Bu ankette bahsedilmeyen, gazeteciliğin kalitesini ölçmek bakımından önemli bulduğunuz bir metrik var mı?

Katılımcılar, tıklanma ve paylaşım sayısı gibi nicel metriklerin tek başına kaliteyi ölçmede yetersiz kaldığını düşünüyor. Bunun yerine, aşağıda özetlenen türden niteliksel etmenleri gazeteciliğin gerçek kalitesini ölçmek açısından daha önemli buluyorlar.

Haberin Yarattığı Etki ve Sonuç

Toplumsal Değişim ve Harekete Geçirme: En sık vurgulanan etmenlerden biri…. Haberin toplumda olumlu bir değişim yaratıp yaratmadığı, bir sorunun çözümüne katkı sağlayıp sağlamadığı, insanları veya kurumları (örneğin kamu görevlileri) eyleme geçirip geçirmediği önemli bir kalite göstergesi olarak görülüyor.

Farkındalık Yaratma: Haberin belirli bir konuda (örneğin kadın cinayetleri, çevre sorunları) farkındalık yaratması, bilinç düzeyini artırması değerli bulunuyor.

Uzun Vadeli Etki: Anlık metrikler yerine, haberin zaman içinde bıraktığı uzun vadeli etki önemli bir gösterge olarak öne çıkarılıyor.

İzlerkitle Etkileşiminin Niteliği

Yorumların Kalitesi ve Merak Uyandırma: Yorumların sadece sayısı değil, içeriği ve haberin kullanıcılarda merak uyandırıp onu daha fazla soru sormaya veya konuyu araştırmaya itip itmediği önemli bulunuyor.

Haberi Okurken Geçirilen Süre: Birçok katılımcı, tıklanma sayısından ziyade, kullanıcının haberi okurken geçirdiği sürenin (sayfada kalma süresi) kalite ve ilgi açısından daha anlamlı bir metrik olduğunu tekrar vurguluyor. Haberin sonuna kadar okunması, içeriğin akıcı ve ilgi çekici olduğunun göstergesi sayılıyor.

Paylaşımın Motivasyonu ve Paylaşan Kişi: Haberin kimler tarafından (örneğin konunun uzmanları) ve ne amaçla (örneğin hedef göstermek değil, desteklemek ve bilgilendirmek) paylaşıldığı da önemli bir niteliksel metrik olarak görülüyor.

Profesyonel Tanınırlık ve Referans Olma

Temel Gazetecilik İlkelerine Dönüş: Bazı katılımcılar, en temel metriğin yine gazeteciliğin özündeki doğruluk, teyit edilmiş bilgi, etik kurallar, tarafsızlık, kamu yararı, sorgulayıcılık gibi unsurlar olduğunu ve kalitenin bunlarla ölçülmesi gerektiğini belirtiyor.

Sunumun Niteliği ve Kullanıcı Deneyimi: Haberin net ve anlaşılır bir dille, optimum uzunlukta, sayfayı reklama boğmak gibi kullanıcı deneyimini zedeleyen pratiklerden kaçınarak sunulması da kalite algısı açısından önemli bulunuyor.

Yapısal Faktörler: Bir katılımcı, haberin kalitesinin, son tahlilde onu üreten gazetecinin çalışma şartları ve aldığı maaş gibi yapısal faktörlerden de etkilendiğini belirterek konuya farklı bir boyut getiriyor.

Haberlerinizin aldığı dijital etkileşimi hangi aralıklarla değerlendiriyorsunuz? Sürekli/Anlık: %13 Saatlik: %14 Günlük: %38 Haftalık: %19 Aylık: %11 Asla: %2 Diğer: %3

Son dönemdeki teknolojik gelişmelerin haberciliğe etkisini nasıl yorumluyorsunuz?

Katılımcıların çoğu, teknolojinin habercilik için kaçınılmaz bir dönüşüm getirdiğini kabul ediyor. Doğru ve etik kullanıldığında haberciliği zenginleştirebileceği, ancak yanlış kullanıldığında ciddi zararlar verebileceği belirtiliyor. 

Bu süreçte gazetecilerin dijital yetkinliklerini artırması, temel gazetecilik ilkelerinden ödün vermemesi ve teknolojiyi eleştirel bir gözle kullanması gerektiği sonucuna varılıyor. Yapay zekânın gelecekteki rolü ve mesleğin sürdürülebilirliği konusundaki belirsizlikler de önemli bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Gazetecilerin medya teknolojisindeki hızlı değişime bakışı

Olumlu Etkiler ve Fırsatlar

Hız ve Erişilebilirlik: En belirgin etki… Haberlerin çok daha hızlı üretilmesi, anında geniş kitlelere ulaştırılması ve bilgiye erişimin kolaylaşması büyük bir avantaj olarak görülüyor.

Kaynak Çeşitliliği ve Veri Erişimi: Teknoloji, farklı kaynaklara (veritabanları, uluslararası kaynaklar vb.) ulaşmayı kolaylaştırıyor. Özellikle veri gazeteciliği ve araştırmacı gazetecilik için yeni imkânlar sunuyor.

Yeni Formatlar ve Etkileşim: Podcast, etkileşimli video yayınlar, interaktif içerikler gibi yeni anlatım biçimleri yaygınlaşıyor. Dijital platformlar aracılığıyla izlerkitle ile daha fazla etkileşim kurulabiliyor.

Verimlilik ve Kolaylık: Yapay zekâ başta olmak üzere teknolojik araçlar; deşifre, çeviri, veri analizi, görselleştirme, içerik düzenleme gibi süreçlerde gazetecilere hız ve kolaylık sağlıyor, bir nevi “asistan” görevi görüyor.

Alternatif Medya ve Çoğulculuk: İnternet platformları, eskinin “ana akım” medyasının ötesinde bağımsız, alternatif ve daha çoğulcu medya oluşumlarına imkân tanıyor, haber akışının tekelleşmesini azaltabiliyor.

Görsel-İşitsel Kalite ve Sunum: Daha iyi görsel ve işitsel prodüksiyon donanımları, düzenleme yazılımları ve sunum araçları, haberin görsel ve işitsel kalitesini artırma potansiyeline sahip.

Olumsuz Etkiler ve Tehditler

Dezenformasyon ve Bilgi Kirliliği: En büyük endişe kaynağı… Yanlış, yanıltıcı ve manipüle edilmiş bilgilerin (“derin sahtecilik”, manipülatif görseller vb.) üretimi ve yayılımı çok kolaylaştı. Gazetecilere göre bu durum, teyit süreçlerini zorlaştırıyor ve medyanın güvenilirliğini zedeliyor.

Kalite Düşüşü ve Yüzeyselleşme: Hız baskısı, tıklanma oranlarına odaklanma, algoritmaların olumsuz etkisi gibi nedenlerle haberlerin derinliği azalıyor, içerikler yüzeyselleşiyor ve tektipleşebiliyor. Katılımcılara göre araştırmacı gazetecilik ve saha haberciliği geri plana itilebiliyor.

Etik Sorunlar ve Güven Erozyonu: Mahremiyetin ihlali gibi etik ve yasal sorunlar da artıyor. Bu durum, gazeteciliğe ve medyaya olan güveni sarsıyor.

Meslekî Değişim ve İş Kaygısı: Yapay zekânın medyada bazı görevleri (temel editöryel işler, basit haber yazımı, görsel tasarım vb.) üstlenmesi, gazetecilerin işsiz kalma endişesini beraberinde getiriyor. Ayrıca, teknolojiye adaptasyon zorunluluğu ortaya çıkıyor.

Tembellik ve Kolaycılık Riski: Teknolojiye ve hazır bilgilere (örneğin WhatsApp grupları, sohbet botları, basın bültenleri) aşırı bağımlılık, gazetecileri araştırmaktan, sahaya çıkmaktan ve kaynaklarla doğrudan ilişki kurmaktan alıkoyabiliyor, tembelliğe itebiliyor.

Vatandaş Gazeteciliği ve Profesyonellik: Teknolojinin herkesi potansiyel bir yayıncı yapması (“elinde telefonu olan herkes gazeteci”); gazetecilikteki profesyonel standartları, etik ilkeleri ve editöryel süzgeci artık önemsiz gibi gösterebiliyor.

Ekonomik Baskılar: Medyanın gelir modellerinin değişmesi ile reklam ve tıklanma odaklılık, kamu yararını ikinci plana itebiliyor. Dijital medya ekosisteminde sıradanlaşan içerik hırsızlığı ve telif hakları ihlalleri de bir sorun olarak belirtiliyor.

Yalnızlaşma: Evden çalışma modelinin yaygınlaşması, gazeteciler arasındaki kolektif çalışma ruhunu ve etkileşimi azaltabiliyor.

Gazetecilerin kullandığı YZ araçları

Kişisel ve kurumsal olarak hangi yapay zekâ araçlarını kullanıyorsunuz?

Ankete katılan sahadaki gazetecilerin büyük çoğunluğu (%81) iş akışlarında en az bir kez yapay zekâ (YZ) aracı kullanmış.

Kullanılan araçlar arasında OpenAI şirketine ait sohbet botu ChatGPT ezici bir üstünlüğe sahip. YZ aracı kullananların %63’ü, tüm katılımcıların %51’i ChatGPT tercih ediyor. 

Sahadaki gazetecilerin %13’ü Gemini, %6’sı Canva kullanıyor. Bunlar dışında 10 katılımcıya ulaşan bir araç yok. 

Ancak katılımcıların geri kalanı; çeviri, görsel oluşturma, deşifre ve metin düzenleme gibi görevlerde kullandıkları 30’dan fazla aracın ismini verdi. Bunlar arasında 2’den fazla katılımcı tarafından kullanılan araçlar şöyle: DeepL, Midjourney, Adobe AI, Grok, Claude ve Microsoft Copilot. 

1 veya 2 katılımcının kullandığını belirttiği YZ araçları ise şunlar: Artflow, ChatPDF, Cleanvoice AI, EasyPeasy, ElevenLabs, Gamma, Gencraft, Google Pinpoint, Grammarly, Heygen, Hive Moderation, Invideo, Leonardo AI, Monica, NotebookLM, Perplexity, Play.ht, Recraft, Rev Eye, Sider, Sonix ve Transkriptor

Bu verileri; Journo’da geçen yıl yaptığımız, 20 haber kuruluşundaki görüşmelere dayanan mini araştırma ile kıyaslarsak Türkiye medyasında kullanılan yapay zekâ araçlarının giderek çeşitlendiğini söyleyebiliriz.

Gazetecilerin üstteki cevaplarıyla sınırlı olmak kaydıyla “gazeteciliğin tanımını” özetlemesini istediğimizde, Gemini 2,5 Pro şu ifadeyi oluşturdu: “Gazetecilik, kamu yararını temel alarak güncel olaylar, konular ve sorunlar hakkında doğru bilgileri toplama, teyit ederek işleme ve bunları tarafsızlık, denge, çokseslilik gibi ilkelere bağlı kalarak; eksiksiz ve derinlikli bir araştırma ile bağlam sağlayarak; açık, sâde, anlaşılır, kurallara uygun bir dille ifade ederek; etik ve hak odaklı bir yaklaşım benimseyerek; özgünlük ve haber değeri taşıyan içerikleri yanıltıcı olmayan ve nitelikli bir biçimde kamuoyuna sunma ve bu yolla toplumsal farkındalık yaratmayı, kamusal tartışma başlatmayı, demokratik katılımı desteklemeyi ve olumlu yönde bir değişimi tetiklemeyi amaçlayan temel bir meslekî faaliyettir.” (Not: 30 gazetecinin yaptığı 30 gazetecilik tanımını, 4 yıl önce Journo’da aktarmıştık.)

İkinci anket: Medya yöneticilerinin görüşleri

Buraya kadar, sahadaki gazetecilerin görüşlerini aktardık. İkinci anketimiz ise medya yöneticilerine yönelik.

Türkçe yayın yapan 32 yaygın, yerel ve uluslararası medya kuruluşunda genel yayın yönetmeni, sorumlu haber müdürü ve yayın koordinatörü gibi unvanlarla görevini sürdüren 43 yöneticiyle bu anketi yaptık.

Dijital trafik analizi ve habercilik süreçlerinin yönetimi gibi konulardaki ek sorularla daha fazla teknik ayrıntıya giriyor, haber merkezlerinin idarî pratiklerini öğrenmeye çalışıyoruz.

Haber merkezlerinin dijital trafik ve sosyal medya analiz yöntemleri

Kuruluşunuzda, dijital trafik yönetimi ve analizi yapıp haber merkeziyle paylaşmak üzere görevlendirilmiş bir uzman var mı?

Toplam 25 yönetici, yani katılımcıların %58’i, kuruluşlarında dijital trafik yönetimi ve analizinden sorumlu bir uzman olduğunu belirtti. 

Bir yönetici, “hayır” cevabı vermekle birlikte, dijital trafik analizini kendisinin yaptığını ve ekibiyle paylaştığını söyledi. Bir başka yönetici ise daha önce böyle bir uzmanları olduğunu ancak yakın zamanda işten çıkarıldığını ifade etti.

Haber kuruluşunuz dijital trafik yönetimi ve analizi için hangi araç ve uygulamaları kullanıyor?

Cevap veren yöneticilerden 34’ü (%79) trafik veri analizi ve yönetimi için ana araç olarak Google Analytics’i kullandığını söyledi. Hiçbir analiz aracı kullanmayan sadece 2 kuruluş (%4,7) var. Bir kuruluş ise kendi geliştirdikleri özel bir yazılımı kullanıyor.

Az sayıda medya kuruluşunun kullandığını belirttiği diğer araçlar ise Yandex Metrica, DataBox, MVA, Jetpack, Piano, Semrush, Arc, Burst, Google Search Console, Yoast, Brainsland, Mailcoach ve sosyal medya platformlarının kendi analiz araçları.

Kuruluşunuz sosyal medya yönetim ve analizi için hangi araç ve uygulamaları kullanıyor?

Yöneticilerin %46’sı sosyal medya yönetimi için özel bir araç kullanmadıklarını söyledi. Yani bu haber kuruluşları, örneğin bir X paylaşımı yapılacaksa doğrudan X sayfası üstünden yapıyor, sonrasında trafik analizini de ya X Analytics veya Google Analytics ile yürütüyor.

Yöneticilerin %33’ü ise paylaşımları planlamak gibi amaçlarla en az bir özel sosyal medya yönetim aracı kullandığını belirtti. Ücretli araçlar arasında Buffer (%11) ve Hootsuite (%7) başı çekiyor. Sprout Social, Later, dlvr.it ve Metricool da birer kez anıldı.

Medya yöneticilerine göre kullanıcı etkileşiminin boyutları

Okur/kullanıcı etkileşimini nasıl tanımlıyorsunuz? “Etkileşim” olarak sınıflandırdığınız başlıca kullanıcı eylemleri neler?

Ankete katılan medya yöneticileri, kullanıcı etkileşimini genel olarak izlerkitle ile sunulan içerik veya platform arasındaki iki yönlü ilişki olarak tanımlıyor. Bu, basit bir içerik tüketiminden daha fazlasını ifade ediyor ki bu bağlamda medya yöneticileri tarafından öne çıkarılan kullanıcı eylemleri şöyle:

Sosyal Medya Etkileşimi

Yorumlar: Sosyal medya gönderilerinin altına yapılan yorumlar (görüş, soru vb.)

Paylaşımlar: “Retweet” gibi yöntemlerle içeriğin kullanıcının kendi ağında yayılması 

Beğeniler: İçeriğe verilen en temel olumlu tepki

Kaydetmeler (save, bookmark): İçeriğin daha sonra başvurmak üzere saklanması

Direkt Mesajlar (DM): Sosyal medyada “özelden” gönderilen geribildirimler

Haber Sitesi Üzerindeki Eylemler

Site İçi Yorumlar: Web sitesinde haberlerin altına veya forum alanlarına yapılan yorumlar (azaldığı belirtilse de hâlâ bir etkileşim türü)

Sayfada/İçerikte Kalma Süresi: Kullanıcının içerikle ne kadar süre ilgilendiğini gösteren önemli bir metrik

Tıklanma Sayısı (Clicks/Views): İçeriğin ilgi çektiğini belirten bir adım

Okuma/Kaydırma Derinliği (Scroll Depth): İçeriğin ne kadarının tüketildiği bilgisi

Site İçi Yönlendirme: Bir haberden başka bir habere geçiş (siteye bağlılık ve daha derin ilgi göstergesi)

Kullanıcı Hesabı Oluşturma: Platformla daha kalıcı bir ilişki kurma eylemi

Anketlere Katılım: Özellikle geribildirim toplamak için kullanılan bir yöntem

Doğrudan İletişim ve Geribildirim

İrtibat: Okuyucuların doğrudan kuruma veya yazara e-posta, telefon vb. yöntemlerle ulaşması

Mesajlaşma Kanalları: WhatsApp, ihbar hatları, ombudsman mesajları gibi kanallardan gelen geribildirimler

Canlı Yayın Etkileşimleri: Yayın sırasındaki yorumlar, sorular ve sohbete katılım

Daha Geniş Kapsamlı Sonuçlar

Tartışma Başlatma/Katılma: İçeriğin bir diyalog veya tartışma yaratması

Farkındalık Oluşturma: İçeriğin belirli bir konuda bilinç yaratması

Topluluk Odası Katılımı: Özel platformlarda anlık yorum ve görüş paylaşımı

Haberin Kaynak Gösterilmesi/Değinilmesi: İçeriğin başka yayınlarda referans alınması.

Sosyal medya metrikleri ve site içi davranışlar en sık takip edilen göstergeler olmakla birlikte, doğrudan iletişim ve içeriğin yarattığı niteliksel etki de medya yöneticilerince değerli bulunuyor. 

Bazı medya yöneticileri eylemleri önem sırasına koyuyor. Örneğin, doğrudan iletişim (e-posta, DM) veya bir yorumla birlikte yapılan paylaşımlar, basit bir beğeniden veya sadece tıklamadan genel olarak daha değerli görülüyor.

Dijital trafik metrikleri editöryel kararlarınızı ne kadar etkiliyor? Hiç etkilemiyor: %9 Az etkiliyor: %16 Orta düzeyde etkiliyor: %33 Önemli ölçüde etkiliyor: %30 Çok önemli ölçüde etkiliyor: %12

Dijital trafik metriklerini editöryel kararlarınızda ne şekilde kullanıyorsunuz? Örneklendirir misiniz?

Dijital trafik metrikleri birçok medya kuruluşu için hangi konuların işleneceğinden, bu konuların nasıl sunulacağına ve genel yayın stratejisinin nasıl şekilleneceğine kadar geniş bir yelpazede yayınla ilgili kararları yönlendiren önemli bir araç. 

Ancak bu kullanımın derecesi ve önceliği kuruluştan kuruluşa farklılık gösteriyor. Bunların ana kategorileri ve verilen örnekler şöyle:

İçerik Stratejisi ve Konu Seçimi

Popüler Konulara Ağırlık Verme: Etkileşim ölçümlerinin medya yöneticileri tarafından en yaygın kullanımlardan biri… Hangi tür içeriklerin, konuların veya başlıkların daha fazla ilgi gördüğünü (tıklanma, okunma süresi, paylaşım, etkileşim vb. ile ölçülerek) belirleyip bu tür içeriklerin üretimini artırmak veya benzer konularda yeni içerikler planlamak…

Örnek: “Sosyal medyada kullanıcıların daha fazla etkileşim gösterdiği haberlerin sayısını artırmaya çalışıyoruz.”

Örnek: “Çok ilgi gören bir içerik olduğunu fark ettiğimizde, bu konuda ya da benzer konularda … daha fazla haber yapma eğilimimiz oluyor.”

Örnek: “Talep gören içerikleri arttırıyoruz.”

Konu Takibi ve Süreklilik: Belirli bir konunun okuyucu ilgisini sürdürüp sürdürmediğini görmek ve o konuyu takip etme veya bırakma kararını etkilemek

Örnek: “… haber yapmaktaki sürekliliğimi etkiliyor.”

Örnek: “Ana sayfa düzeni, konu takibi gibi konularda metriklerden faydalanıyoruz.”

Konu Çeşitlendirmesi: Mevcut içeriklerin performansına bakarak yeni veya farklı konu alanlarına yönelme kararı almak

Örnek: “Haber konularımızı çeşitlendirme konusunda zaman zaman kullanıyoruz.”

Gündem Dışı İçerik Planlaması: Trafik verilerine ve okuyucu ilgi alanlarına göre, gündemin dışında özel dosyalar veya konular belirlemek…

Haber Önceliklendirme: Hangi haberlerin daha öncelikli olarak ele alınacağına karar verirken metrikleri dikkate almak

Haber Sunumu ve Format Seçimi

Başlık Optimizasyonu: Özellikle sosyal medyada paylaşırken daha fazla dikkat çekecek veya arama motorlarında daha iyi performans gösterecek başlıklar seçmek

Format Değişiklikleri: İçeriklerin sunum biçimini metrikler doğrultusunda değiştirmek 

Örnek: “Haber ve yazı uzunluklarını kısa tutmaya [özen gösteriyoruz]..”

Örnek: “Görsel olarak zengin haberleri galeriye dönüştürerek sayfa gösterimini arttırmaya çalışıyoruz.”

Örnek: “Kullanıcıların büyük çoğunluğu videonun 5. dakikasında ayrılmışsa oraya dikkat ediyoruz.”

Görsel ve Multimedya Kullanımı: Kullanıcı sayfada daha fazla vakit geçirsin diye görsel, video, infografik gibi unsurların kullanımını optimize etmek

Örnek: “Haberde kalma süresini doğrudan ilgilendiren görsel, video, infografik kullanımı üzerinde çalışıyoruz.”

Site İçi Navigasyon ve Yapı: Kullanıcıları sitede daha uzun süre tutmak veya daha fazla sayfa görüntülemesini sağlamak için bir başka yöntem olarak sonsuz kaydırma (“infinite scrolling”) gibi teknikler kullanmak veya ana sayfa düzenini ayarlamak

Platforma Özel Uyarlama: İçerikleri farklı dijital platformların (sosyal medya, web sitesi vb.) dinamiklerine göre yeniden düzenlemek (görsel eklemek, dikey video hazırlamak vb.)

Örnek: “Bazı sosyal platformlara göre içerikleri yeniden düzenliyoruz. Örneğin, köşe yazılarını kısaltıyoruz.”

Performans Değerlendirme ve Planlama

Haftalık/Aylık Analiz: Haber merkezinde trafik verilerini analiz ederek performansı değerlendirmek, gelecekteki içerikleri buna göre şekillendirmek

Örnek: “Haftalık planlamada bu metrikleri masaya yatırır, artı ve eksi yönlerimiz değerlendirerek haftalık planlamasını şekillendiririz.”

Örnek: “Haftalık ve aylık performans verileri hazırlayacağımız haber dosyalarına karar verdiğimiz planlama toplantılarında karar alma süreçlerimizde etkili oluyor.”

Trafik Dalgalanmalarını Anlama: Kullanıcı sayısındaki âni değişimin nedenlerini (örneğin Google’ın son algoritma değişiklikleri) analiz etmek ve stratejiyi buna göre ayarlamak

Örnek: “Trafiklerde yaşanan dalgalanma bizim için oldukça önemli… Yükselişin ve düşüşün nedenlerini irdeliyoruz.”

Okur Profilini ve Taleplerini Anlama: Metrikler aracılığıyla okuyucu ve abone profillerini, ilgi alanlarını ve taleplerini daha iyi anlamak

Örnek: “Abonelerin taleplerini görme konusunda katkı sunuyor.”

Örnek: “Okur profilini buna göre alıştırıyor, hedef kitleye yönelik strateji oluşturuyoruz.”

Bazı yöneticilere göre bu metrikler, gazetecilik dışı içerikler için daha belirleyici olabilir. Gazetecilikte ise bu metrikler dikkate alınsa bile esas olan haber değeri, kamu yararı ve editöryel bağımsızlık…

Öte yandan bir yöneticinin, metriklerin editöryel kararlarını hiç etkilemediğini ve kararların tamamen toplumsal yarara göre alındığını belirttiğini de ekleyelim.

Haber merkezinizde dijital trafik metrikleri ne sıklıkla değerlendiriliyor? Sürekli/Anlık: %18,6 Saatlik: %4,7 Günlük: %30,2 Haftalık: %18,6 Aylık: %23,3 Asla: %4,7

Haber içeriğinin değerini ve kalitesini değerlendirirken karşılaştığınız en büyük zorluklar neler?

Medya yöneticileri, metrikleri kullanırken popülerlik ile kalite arasındaki dengeyi yönetmekte zorlanabildiklerini söylüyor. 

Algoritmalara bağımlılık, verilerin yetersizliği veya yanıltıcılığı, kaynak eksiklikleri ve en önemlisi de metrik odaklılık ile gazeteciliğin temel değerleri arasındaki potansiyel çatışma gibi ciddi zorluklarla karşılaşıyorlar. 

Bu durum, metriklerin editöryel kararlarda dikkatli ve eleştirel bir yaklaşımla, diğer değerlendirmelerle birlikte kullanılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Katılımcıların belirttiği zorluklar birkaç ana tema etrafında toplanıyor:

Metrikler ve Gerçek Kalite/Değer Arasındaki Uyumsuzluk

Temel Sorun: En sık dile getirilen zorluk, dijital metriklerin (tıklanma, paylaşım vb.) haberin gerçek niteliği, derinliği, doğruluğu veya toplumsal önemi ile her zaman doğru orantılı olmaması…

Yanıltıcı Popülerlik: Yüksek trafik alan bir haberin, sırf dikkat çekici başlığı veya görseli nedeniyle hızla yayılabileceği, ancak içerik olarak zayıf, eksik veya hatta yanıltıcı olabileceği vurgulanıyor. “Kalitesiz” veya “çöp içerik” olarak nitelendirilebilecek haberler bile yüksek etkileşim alabiliyor.

Önemli Konuların Göz Ardı Edilmesi: Toplumsal açıdan çok önemli ancak belki daha az “popüler” veya “sansasyonel” olan konuların, gündem olana kadar metriklerde yeterli ilgiyi görmemesi medya yöneticilerince de bir zorluk olarak belirtiliyor.

Format Zorlukları: Özellikle uzun soluklu, derinlemesine gazetecilik içeriklerinin değerini veya okuyucu ilgisini standart metriklerle ölçmenin zor olduğu ifade ediliyor.

Algoritmik Bağımlılık, Belirsizlik ve Önyargılar

Platformlara Bağımlılık: Google gibi haber dağıtımında neredeyse tekel konumunda olan platformların algoritmalarına yüksek derecede bağımlı olunması ve bu algoritmaların belirsizliği, sürekli değişmesi, güvenilir olmaması önemli bir zorluk kaynağı olarak gösteriliyor.

Algoritmik Önyargı: Bazı platform algoritmalarının (örneğin YouTube) belirli türdeki içerikleri (örneğin şiddetle ilgili veya hassas konular) bilinçli olarak geri plana atması, haber değerine sahip ve bilinmesinde kamu yararı olan önemli içeriklerin yayılmasını zorlaştırdığından bunların etkileşiminin doğru bir şekilde ölçülmesini zorlaştırıyor.

Dijital Araçların Yetersizliği: Kullanılan araçların yetersizliği (örneğin Google Analytics’in yayıncılık özelindeki bazı ihtiyaçları karşılamaması) veya veri sorunları yaşatması da belirtilen zorluklar arasında.

Veri Yetersizliği ve Yorumlama Güçlükleri

Niteliksel Değerin Ölçülememesi: Metriklerin genellikle nicel veri (sayı) sunduğu, ancak haberin niteliksel değerini, okuyucu üzerindeki gerçek etkisini veya anlaşılma düzeyini ölçmede yetersiz kaldığı yineleniyor.

Veri Değişkenliği ve Güvenilirliği: Elde edilen verilerin zaman zaman değişkenlik göstermesi, hedef kitleyi net bir şekilde tanımlamayı veya sürdürülebilir stratejiler oluşturmayı zorlaştırabiliyor.

Anlaşılabilirlik: Verilerin ve analizlerin haber merkezindeki tüm ekip tarafından kolayca anlaşılabilir hâle getirilmesi de bir zorluk olarak ifade ediliyor.

Yanılma Payı: Özellikle belirli kitlelere hızla ulaşıldığında veya tesadüfî trafik artışları (örneğin âni SEO başarısı) yaşandığında metriklerin yanıltıcı olabileceği belirtiliyor.

Kaynak Kısıtlılıkları

Ekonomik Zorluklar: Bağımsız medya kuruluşları da dâhil Türkiye’de gazetecilik üretenlerin büyük bölümünün daha detaylı ve gelişmiş analiz araçlarına yatırım yapacak bütçesinin olmaması

İnsan Kaynağı ve Uzmanlık Eksikliği: Haber etkileşim verilerini doğru analiz edip yorumlayacak uzman personelin yetersizliği veya kurum içindeki veri okuryazarlığının düşüklüğü

Zaman ve Emek: Farklı platformlara yayılan dijital verileri manuel olarak toplamanın ve analiz etmenin çok zaman ve emek gerektirmesi

Stratejik ve Etik İkilemler

Reklam Geliri Baskısı: Türkiye’deki reklamverenlerin hâlâ öncelikli olarak sayfa görüntüleme gibi metriklere odaklanması, editöryel ekibi bu metriklere yönelik içerik üretme baskısı altına sokarak habercilik kalitesinden ödün vermeye itebiliyor. Bu durum, editöryel değerler ile ticarî kaygılar arasında bir gerilim yaratıyor.

Editöryel Öncelikler: Hangi tür içeriklerin salt metriklerle, hangilerinin editöryel önceliklere (haber değeri, kamu yararı vb.) dayalı nitel analizlerle değerlendirilmesi gerektiği konusunda yaşanan kararsızlıklar ve kurum içi görüş ayrılıkları (örneğin muhabir ve yönetim arasında)

İzlerkitle Alışkanlıkları ile Çelişki: Metriklerin önerdiği formatların (örneğin kısa son dakika haberleri), mevcut izlerkitlenin beklentileriyle (örneğin derinlikli araştırmalar) çelişebilmesi

Temel Değerler: Metrik odaklılığın, gazeteciliğin temel ilkelerinden ve etik değerlerinden uzaklaşma riski taşıyıp taşımadığı konusundaki endişeler

Sizce bir haberin kalitesini göstermesi bağlamında hangi metrikler daha önemli ve siz bu ölçümleri ne sıklıkta kullanıyorsunuz?

Dijital trafik analiz araçlarında standart olarak sunulan sayfa görüntüleme sayısının (tıklanma veya PV) yanı sıra, ölçüm için ek araçlara ihtiyaç duyulabilen sosyal medya ve e-bülten etkileşimi gibi 16 metriği medya yöneticilerinin önemine göre 1 ile 5 arasında puanlamasını istedik.

Bir sayfadaki ortalama etkileşim süresi (5 üstünden 4,43), aktif harcanan (toplam) süre ve kaydırma (scroll) derinliği (4,39), medya yöneticilerinin haberin kalitesini gösterme bağlamında en yüksek puan verdiği metrikler oldu.

Ancak medya yöneticilerinin en sık kullandığı metrikler, bunlarla tam olarak örtüşmüyor. Tekil kullanıcı sayısı (UV) 4,16 puanla bu alanda ilk sıraya otururken sayfa görüntüleme sayısı (PV) 4,11 puanla ikinci, ortalama etkileşim süresi ise 3,91 puanla üçüncü sırada. 

Sitenize gelen bir kullanıcının yayınınız için değerini göstermesi bakımından sizce hangi metrikler daha önemli ?

Üstteki soruda, haberlerin yer aldığı web sayfalarına dair ölçümleri sormuştuk. Bu kez dijital trafiği, ziyaretçinin bakış açısından inceliyoruz.

Medya yöneticilerine göre bir kullanıcının yayıncı için potansiyel değerini gösteren en önemli metrik, ziyaret sıklığı (4,57). 

Şu metrikler de buna yakın yüksek puanlar alıyor: Kullanıcı türü (Abone, kayıtlı, kayıtsız vb.), dönüşüm oranı (abone olma, kayıt olma vb.), oturum başına ortalama ziyaret süresi, kullanıcı memnuniyeti etkileşim oranı (haber paylaşımı, yorum vb.) ve son ziyaret tarihi (bugüne yakın olması).

Buna karşın yüksek değer atfedilen bu kullanıcı metriklerinin hepsi medya yöneticileri tarafından bugün sıkça değerlendirilmiyor. Cevaplara göre bu bağlamda 4’ün üstünde puanlar alarak en sık değerlendirilen ölçümler ziyaretçi sıklığı, kullanıcı türü, oturum sayısı, sayfa görüntüleme sayısı ve son ziyaret tarihi.

Genel olarak sosyal medya etkileşimleri (özellikle TikTok ve LinkedIn) ve kullanıcıya dair bazı teknik detaylar (örneğin cihaz türü) hem önem derecesi hem de kullanım sıklığı açısından diğer metriklere göre daha düşük puanlar alıyor. E-Bülten etkileşimi gibi bir dizi metrik ise orta sıralarda yer alıyor.

Bu ankette bahsedilmeyen, haber kalitesini ölçmek bakımından önemli bulduğunuz başka bir metrik var mı?

Medya yöneticileri; video içeriklerin başarısını, okuyucu yorumlarının niteliğini, interaktif öğelere katılımı, haberin yarattığı gerçek etkiyi ve otoritesini (alıntılanma gibi) ölçen metrikleri de önemli buluyor. 

Ayrıca, SEO performansı ve kullanıcı deneyimi gibi teknik metrikler ile dil kalitesi gibi niteliksel unsurlar, kalite değerlendirmesinde medya yöneticilerince dikkate alınıyor.

Cevaplarda öne çıkan ek metrikler şunlar:

Video Performans Metrikleri

Video İzlenme Sayıları: Özellikle Reels, TikTok, YouTube Shorts gibi kısa formatlar dâhil olmak üzere videoların ne kadar izlendiği önemli bir gösterge olarak sıkça belirtildi.

Video Metriklerinin Detaylı Analizi: Sadece izlenme sayısı değil, videoda kalma süresi, izleyiciyi elde tutma oranı gibi daha detaylı video analizlerinin de değerli olduğu ifade ediliyor.

Okur Yorumları ve Geribildirimler

Yorumlar: Hem web sitesindeki hem de sosyal medyadaki okur yorumları, içeriğin yarattığı tartışmayı, okuyucunun konuya katılımını ve tepkisini göstermesi açısından önemli bulunuyor. Özellikle “kaliteli yorumlar” vurgulanıyor.

Doğrudan Geri Dönüşler: Okurlardan gelen e-postalar, mesajlar veya doğrudan iletişim kurma çabaları, izlerkitleyle değerli bir etkileşim ve kalite göstergesi olarak görülüyor.

Katılım ve Yayılım

Anket ve Oylama Yanıtları: Haber içerisine veya sosyal medya hikâyelerine eklenen anketlerin ve diğer interaktif unsurların (oyunlar, bulmacalar vb.) aldığı etkileşim, okuyucunun aktif katılımını ölçmek için önemli bir metrik olarak değerlendiriliyor.

Alıntılanma ve Referans Gösterilme: Haberin başka medya kuruluşları, akademisyenler veya önemli kişiler tarafından alıntılanması veya kaynak gösterilmesi, içeriğin otoritesini ve kalitesini artıran önemli bir faktör olarak belirtiliyor.

Teknik ve SEO Metrikleri

Google Keşfet Performansı: Haberin Google Keşfet’te yer alması ve oradan trafik çekmesi bazı medya yöneticilerine göre önemli bir metrik. Arama sonuçlarına göre içerik optimize etme çabaları ve sonuçları da dolaylı bir metrik olarak görülüyor.

Kullanıcı Deneyimi Metrikleri: Hemen çıkma oranı (bounce rate) gibi metrikler, içeriğin kalitesinin yanı sıra sitenin teknik yapısının veya kullanıcı deneyiminin niteliğini göstermesi açısından önemli bulunuyor.

Sahadaki haberciler gibi birçok medya yöneticisi de, sayısal metriklerin ötesinde; doğruluk, dilin kalitesi, akıcılık, konunun anlaşılırlığı, haberin kalıcılığı gibi niteliksel unsurların da önemli olduğunu vurguluyor. 

Yapay zekâ teknolojilerinin medyaya etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Medya yöneticileri, yapay zekâyı hem büyük bir potansiyel hem de ciddi riskler barındıran, iki ucu keskin bir bıçak olarak görüyor. Verimlilik artışı ve yeni imkânlar sunması heyecan verici bulunsa bile; doğruluk, etik, özgünlük ve istihdam gibi konulardaki endişeler ağır basıyor.. 

Haber kuruluşlarındaki genel eğilim, YZ’yi reddetmek yerine, risklerini yöneterek, etik çerçevede ve insan kontrolü altında, gazeteciliğin temel değerlerinden ödün vermeden bir araç olarak kullanmaktan yana.

Medya Yöneticilerine Göre YZ’nin Olumlu Yanları ve Fırsatlar

Verimlilik ve Kolaylık: En sık vurgulanan fayda… YZ’nin özellikle tekdüze, standart veya “hamallık” olarak nitelendirilen işleri (deşifre, çeviri, basit içerik oluşturma, medya taraması vb.) hızlandırarak ve kolaylaştırarak gazetecilere zaman kazandırdığı belirtiliyor. Bu, özellikle dar kadrolu kuruluşlar için önemli bir avantaj.

İçerik Zenginleştirme ve Yaratıcılık: Doğru kullanıldığında YZ’nin yaratıcılığı körükleyebileceği, daha derin ve zengin içerikler üretmeye yardımcı olabileceği (veri analizi, görselleştirme vb.) düşünülüyor. Görsel-işitsel üretim ve düzenlemede önemli katkılar sağladığı ifade ediliyor.

Maliyet Avantajı: Bazı yayıncılar için YZ’nin maliyetleri düşürme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor.

Erişim ve Yaygınlaşma: YZ destekli araçların içeriğin daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.

Rakip Analizi ve Takip: Rakipleri analiz etme, trend içerikleri belirleme gibi konularda YZ’nin faydalı olabileceği ifade ediliyor.

Yeni Gazetecilik Modelleri: YZ’nin; okur odaklı ve özgün içerik üreten medya kuruluşlarının önemini artırabileceği öngörülüyor.

Medya Yöneticilerine Göre YZ’nin Olumsuz Yanları ve Riskler

Doğruluk, Güvenilirlik ve Yanlış Bilgi: En büyük endişe kaynağı… YZ tarafından üretilen içeriklerin doğruluğunun ve güvenilirliğinin sorgulanabilir olması, yanlış bilgi ve sahte haberlerin yayılma riskini artırması büyük bir tehdit olarak görülüyor. Büyük dil modellerine dayalı ChatGPT gibi sohbet botlarının verdiği cevaplardaki hata oranının hâlâ yüksek olduğu belirtiliyor.

Etik Kaygılar: YZ kullanımının beraberinde getirdiği etik sorunlar (taraflılık, mahremiyet vb.) endişe yaratıyor. Özellikle “etik kaygılarını kaybetmiş, başarıyı beğeni sayısı ile ölçen” medya düzeninde bunlar tehlikeli bulunuyor.

Gazetecilik Reflekslerinin Körelmesi ve Tembellik: YZ’ye aşırı bağımlılığın, gazetecilik reflekslerini (araştırma, sorgulama, saha çalışması) köreltebileceği, gazetecileri tembelleştirebileceği ve insan unsurunu haberden uzaklaştırabileceği endişesi dile getiriliyor.

Özgünlük ve Yaratıcılık Kaybı: YZ’nin ürettiği içeriklerin standartlaşması, tekdüzeleşmesi ve özgünlüğünü kaybetmesi riski belirtiliyor. Yaratıcı ve derinlemesine işlerde YZ’nin henüz yetersiz olduğu düşünülüyor.

İstihdam Endişesi: YZ’nin bazı görevleri devralmasıyla gazetecilerin (özellikle belirli rollerdeki) işini kaybetme riski taşıdığı ifade ediliyor.

İdeolojik Çerçeve ve Eleştirel Bakış: YZ araçlarının çalışma prensiplerinin belirli bir “ideolojik” çerçeveye sahip olabileceği ve gazeteciliğin eleştirel bakış açısını yansıtmada yetersiz kalabileceği belirtiliyor. Bu nedenle teknik destek alınsa bile bilginin bağlamının editörler tarafından belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Kontrol Mekanizmasının Gerekliliği: YZ çıktılarının mutlaka insan editörler tarafından kontrol edilmesi, teyit edilmesi ve denetlenmesi gerektiği sıklıkla ifade ediliyor.

Medya Yöneticilerinin Geleceğe Yönelik Öngörüleri

YZ’nin medyayı köklü bir şekilde dönüştüreceği ve bu dönüşüme adapte olamayanların geri kalacağı, ankete katılan medya yöneticileri arasında genel bir kanı. YZ kullanma becerilerine sahip gazetecilerin bu dönemde daha avantajlı olacağı düşünülüyor.

YZ’nin gazetecinin yerini tamamen alamayacağı ancak önemli bir asistan veya araç olacağı görüşü hâkim. YZ’nin etkisinin Türkiye’de henüz başlangıç aşamasında olduğu ancak gelecekte artacağı öngörülürken bu konuda eğitimlerin önemli olduğu da belirtiliyor.

Gazeteciler için yapay zekâ eğitimleri TGS Akademi‘de sürüyor.

Son olarak, “kişisel ve kurumsal olarak hangi yapay zekâ araçlarını kullanıyorsunuz” sorusuna medya yöneticilerinin verdiği cevaplar, sahadaki gazetecilerle büyük ölçüde örtüşüyor.

YZ aracı kullanma oranı medya yöneticileri arasında %88’e çıkarken ChatGPT yine en popüler (%59) araç. Zikredilen diğer araçlar da sahadaki gazetecilerin söyledikleriyle neredeyse aynı. Sadece medya yöneticilerinin kullandıklarını belirttiği araçlar ise CapCut, DeepSeek, Hugging Face modelleri ve Kling AI.

Bu araştırmayı nasıl yaptık?

Journo Haber Etkileşim Araştırması kapsamındaki iki ankette, gazetecilerin ve medya yöneticilerinin verdiği yanıtlar özetle böyle.

Serbest gazeteciler Rafşan Yağmur Çelik, Rojda Çiçek, Delal Demir, Yasemin Dikici, İrem Gül, Sakine Orman, Ahmetcan Uzlaşık ve İpek Yezdani, Journo Proje Editörü Emre Kızılkaya koordinatörlüğünde Ocak-Mart 2025’te bu çalışmayı yürüttü.

Araştırmanın tüm Türkiye medyasını temsil etme veya bilimsellik iddiası olmasa bile; cinsiyet, demografi, sosyoekonomi, coğrafi konum ve görev gibi unsurlarda örneklemimizin dağılım çeşitliliğini olabildiğince artırmaya çalıştık. 

Ulaştığımız 100’ü aşkın medya kuruluşundan 240 çalışanın ve serbest gazetecilerin ankette ifade ettiği görüşlerin, genel manzarayı büyük ölçüde gösterdiğini umuyoruz. Kişi ve kuruluş isimleri bizde bulunsa da, daha dürüst ve dolaysız yanıtlar alma ümidiyle bu sonuçları anonim olarak yayımladık.

İki ankette çoktan seçmeli soruların yanı sıra çok sayıda açık uçlu soru da sorduğumuzdan, toplamda 20.000 kelimeyi aşan bir cevap kümesi elde ettik. Özetleme işleminde Claude 3,7 Sonnet ve Gemini 2,5 Pro modellerinden karşılaştırmalı olarak yararlandık. Journo’nun Yapay Zekâ (YZ) ve Üretsel YZ Yönergesi gereği bu araçların performanslarını kontrol ettik, doğruluk ve yazım denetimi gibi konularda editöryel süreçlerimize bağlı kaldık.

Bu araştırmayı neden yaptık?

  • Medya Profesyonelleri İçin: Gazeteciler, meslektaşlarının haberde kalite anlayışını, dijital trafik ve etkileşim ölçüm yöntemlerini, teknoloji ve yapay zekâ kullanım pratiklerini görerek kendi çalışmalarını bu Journo araştırması üzerinden değerlendirebilir, yeni fikirler edinebilirler. Medya yöneticileri, dijital stratejilerini gözden geçirmek; ekip yönetimi, editöryel kararlar ve izlerkitle ile ilişki kurma konularında içgörüler kazanabilirler.
  • Akademik Araştırmacılar İçin: Bu Journo araştırması, Türkiye’deki güncel medya pratikleri, dijitalleşmenin etkileri ve gazetecilerin/yöneticilerin perspektifleri üzerine birinci elden değerli veriler sağlamayı umuyor. Bu veriler, iletişimcilerin gelecekteki çalışmalarına temel oluşturabilir ve karşılaştırmalı analizlerde kullanılabilir.
  • İletişim Öğrencileri İçin: Medya sektörünün bugünkü durumunu, karşılaşılan zorlukları, kullanılan araçları ve meslekî tartışmaları anlamak adına bu Journo araştırması iletişim öğrencileri için de pratik bir kaynak niteliğinde…
  • Sektör Paydaşları İçin: Haber kuruluşları, meslek örgütleri ve hatta teknoloji sağlayıcıları için medya sektöründeki eğilimleri, ihtiyaçları ve endişeleri anlamada bu araştırma bir referans noktası olabilir.

Journo Haber Etkileşim Araştırması’na dair görüş ve sorularınız için editor@journo.com.tr e-posta adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İLGİLİ:

Journo Haber Tüketicisi Araştırması: Okur, izleyici ve dinleyici ne istiyor?

Journo Haber Gözcüsü: Bir yıldır topladığımız milyonlarca verinin bize söyledikleri

Türkiye’nin haber çölleri: 973 ilçeden 1.1 milyon haberi taradık, 3 haritayla anlatıyoruz

“Yapay zekâ farklı fikirlere ulaşmamıza izin vermiyor. Gazeteciler mutlaka bu görevi üstlenmeli”

Gazeteciliğin esasları: 10 maddede nitelikli haberciliğin unsurları

Gazetecilik nedir, gazeteciler ne iş yapar? 30 gazeteciden 30 tanım

Journo

Yeni nesil medya ve gazetecilik sitesi. Gazetecilere yönelik bağımsız bir dijital platform olan Journo; medyanın gelir modellerine, yeni haber üretim teknolojilerine ve medya çalışanlarının yaşamına odaklanıyor, sürdürülebilir bir sektör için çözümler öneriyor.

Journo E-Bülten