Medya endüstrisinde, medya planlama yani hangi reklamın, nerede ve ne zaman yayınlanması gerektiği sorusu en önemli sorulardan biri. Birçok yayıncı reklamların adil şekilde dağıtılmadığından, medya planlamacıların taraflılığından bahsederken, yapay zeka bu soruna bir çözüm bulmuş gibi görünüyor.
Adgorithms tarafından geliştirilen Albert, görüntülü reklamlar, afişler, Facebook görüntüleri ve videoları içeren tam bir dijital kampanya için hizmete sunuldu. Dole’un bir ürünü için yürütülen kampanyada yaratıcı süreç, Filipinler’in başkenti Manila’da yerel olarak gerçekleştirildi, Albert ise tüm satın alma, optimizasyon ve yerleştirme süreçlerini üstlendi.
Medya planlama ajansları tarihe karışacak
Dole, Albert’e yalnızca hangi kanalları ve kimi hedeflediğinin bilgisini verdi. Albert ise hangi medyaya ne zaman ve hangi formatta yatırım yapacaklarını belirledi. Ürün ayrıca markanın bütçesini nerede harcayacağına da karar verdi. Gerçek zamanlı olarak, reklam öğeleri ve başlıklar için doğru kombinasyonları bulmaya çalıştı. Kampanya başladıktan sonra Albert, sayfa başına ortalama maliyetin bir şehirde (Manila çevresindeki metropolitan bölge) yüzde 18 daha iyi olduğunu ve bölgeye kaynak ayırmaya karar verdiğini tespit etti.
Yapay zekanın reaksiyonu bununla sınırlı kalmadı. Facebook’ta Dole’un kullanıcı katılım oranı, mobil cihazlar için masaüstü bilgisayarlardan yüzde 40 daha yüksekti; bu nedenle Albert bütçeyi mobil cihazlara yönlendirdi.
Dole Asia’da pazarlama ve yenilikçilik alanında çalışan Ashvin Subramanyam, Albert’in medyanın geleceği olduğunu söyledi. Markanın bir önceki yıla göre satışlarda yüzde 87’lik bir artış yakaladığını belirten Subramanyam, “Albert hiç yorulmayan ve sürekli öğrenen bir motor” dedi.
Yapay zekanın medya planlama alanındaki efektif olmayan, hızlı bir şekilde kullanıcı davranışına reaksiyon gösteremeyen medya satın alma ajanslarının yerini alacağı; yayıncılar için de daha objektif bir sonuç doğuracağı düşünülüyor. Özellikle de bazı yayın ve yayıncıların pastadan haklarından fazla pay almalarına dair eleştirilerin geçerli olup olmadığının bu tür teknolojilerin gelişmesiyle daha iyi görüleceği umuluyor.
Kaynak: Digiday
