Bu sözler, DHA’da Genel Müdür, Anadolu Ajansı’nda Türk Dünyası Haberleri Müdürü olarak görev yapmış deneyimli gazeteci Salih Zeki Sarıdanişmet’e ait. Ajans haberciliğini ve teknolojiyle dönüşen yeni iş modellerini J Raporu’nda onunla konuştuk. Öne çıkan mesajları:
- Bursalı bir gazeteci şöyle diyor: 25 yıl önce muhabirken valinin üç katı maaş alıyordum. Banka şubesi bana bir seferde maaş ödeyemiyordu, iki üç günde çekebiliyordum. Şimdi emekli olurken valinin beşte birini bile almıyorumdur herhâlde…
- Gazeteci olarak belediye başkanı karşısında, vali karşısında, siyasiler karşısında dik durabilmeniz için de iyi para kazanmanız lazım. Onların sizi ezmemesi lazım, verdikleri hediyeyi kabul etmemeniz lazım, bir ihtiyacınız olduğunda onlara söylememeniz lazım.
- DHA muhabirleri arasındaki arkadaşlar eskiden ancak belediye başkanlığına, milletvekilliğine aday olmak için gazeteciliği bırakırlardı. Şimdi size gazeteciliği bırakma nedeni olarak üç meslek söyleyeyim: Birisi korucu oldu, birisi bekçi oldu, birisi imam oldu.
- Anadolu’daki arkadaşlarımız bunlar. O kadar direndiler, o kadar uğraştılar bu meslekte kalmak için, ama aldıkları ücret ailelerini geçindirmeye yetmediği gibi, kendilerine de bu mesleği yapmak için yetmiyordu.
- Bugün asgari ücret seviyesinde bir rakama gazetecilik yapmaya çalışanlar var. Bu yüzden gazetecilikte 10-15 yıl öncesine kadar var olan uzmanları göremiyoruz. Savunma muhabirleri, yüksek yargı muhabirleri, bakanlık uzmanı muhabirler artık yok… Gazetecilik, ancak başka kaynaklardan geliri olanların yapabileceği bir lüks hâline geliyor.
J Raporu’nun bu ayki bölümünün tamamı 👇
Türkiye’de ve dünyada ayın medya olaylarını konuştuğumuz J Raporu‘nu, önde gelen tüm podcast platformlarında bulabilirsiniz.
Salih Zeki Sarıdanişmet’in geçen ay yayımladığımız Journo söyleşisi ise şu bağlantıda…
