2009 yılında dünyanın en iyi Arap atı seçilen “Turbo” koştuğu 32 yarışta 27 birinciliğiyle Türkiye hipodromlarına adını altın harflerle yazdırdı. 2008 yılında yaptığı ilk koşusunda rakiplerini açık ara geride bırakarak birçok yarışseverin dikkatini çeken Turbo iki yıllık yarış hayatına birçok başarı sığdırdı.
Annesi “Gülbanaz” ve babası “Rikardo’nun” genlerini taşıyan Turbo 2 yıllık kariyerinde sahibi Feridun Gündüz’e 3.7 milyon TL kazandırdı. 1 Mayıs 2010’da gerçekleştirilen TBMM kupası sonrası “tendinit” teşhisi konulup hipodromlardan altı ay süre ile uzaklaşan Turbo için bu hastalık sonun başlangıcı oldu. 30 Ekim 2010’da gerçekleştirilen Cumhuriyet Kupası koşusunda piste geri dönen Turbo yarışı 18. tamamlayarak jübilesini nahoş bir şekilde gerçekleştirmiş oldu.
Turbo’yu hayatının anlamı olarak gören yetiştiricisi Erdin Düzarat yarış sonrası yaptığı açıklamada tedavinin başarılı olmadığını, Turbo’nun tedavisi için gerek yurt içinde gerekse yurt dışında girişimlere devam ettiklerini ancak tedavinin mümkün olmadığını söylemişti:
“Veterinerlerin Turbo’nun yarış hayatının bittiğini bildirmesinin ardından olayın etkisinden bir hafta çıkamadım. Turbo bundan sonra Türk atçılığına damızlık olarak hizmet verecek. İki yıl bana tarifi imkânsız mutluluklar yaşatan Turbo, benim için hayatın manası gibiydi.”
Turbo ile 25 yarış geçirmiş olan Jokey Halis Karataş da Turbo için; “Çok karakterli ve koşmayı seven bir at. Bindiğim atlar arasında beni en az yoran at Turbo’ydu. Turbo adeta koşmak için yaratılmış. Yarış başladıktan sonra adeta gölgesiyle yarışıyordu. Bence Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi Arap atlarından biri. Ona binerken keyif aldım ve böyle başarılı bir atın yarış hayatının erken bitmesine çok üzüldüm” demişti.
Turbo’nun katıldığı yarışlar
Yarış hayatı sonra erdikten sonra Mahmudiye Türkiye Jokey Kulübü At Harasına yerleştirilip, tohumluk olarak kullanılan Turbo burada kaldığı süre içerisinde sahibine senelik 1 milyon lira kazandırdı ve kazandırmaya devam ediyor.
