Elinde birasıyla pencerede takılan ve her gelişmeyi “Sevim koş!” diye karısına haber veren unutulmaz apartman karakteri Cemil’i sevmeyen yok.
1989’da başlayan Bizimkiler dizisiyle büyüyenler kadar, konuya İnternet üzerinden hâkim olan genç nesillerin de Cemil sevgisi rakipsiz. Öyle ki, “Sevim koş!” repliği sosyal medyanın en popüler yerli – milli fenomenleri arasında.
Dün Renkli Sayfalar programı (Kanal D) Cemil ile Sevim’i bir araya getirdi. Stüdyoda buluşup sarıldı fenomen ikili yıllar sonra…
Cemil’e bayağı sürpriz oldu herhalde ki gözleri doldu Uğurtan Sayıner’in. Rol arkadaşı Sabriye Kara’nın (Sevim) “15 seneye yakın bir evlilik bizimki” deyişi her şeyi anlatan cümle oldu.
On dört sezon, dile kolay. Biz nasıl inandıysak ekran karşısında olanlara, öyle bağlılar onlar da birbirlerine hâlâ. Ne günler, ne duygular, acı tatlı ne hatıralar. “Tiyatroda aile kültürü vardır” diye açıklıyor o kadronun sıcaklığını, sahiciliğini Sabriye Kara.
Hepsi tiyatro kökenli olan dizi arkadaşlarını anıyorlar; Yaman Okay, Yavuzer Çetinkaya, Orhan Çağman, Güzin Özipek, Savaş Dinçel, Aykut Oray, Mehmet Akan, Latife Saruhan, Erdinç Dinçer, Güngör Erbıyık, Erdoğan Tuncel, Selçuk Uluergüven, Oktay Sözbir, Savaş Yurttaş… Hiçbiri hayatta değil artık, bir bir gittiler yıllar içinde, mekânları cennet olsun.
Kim ne derse desin fenomen üretmek zor iş. Günü birlik parlayıp sönenleri çıkarırsak, kalıcı kaç karakter, kaç replik var hayatımızda yerli popüler kültürümüzden? Cemil – Sevim ikilisi gerçek bir klasik bu açıdan.
Sırf o değil, Bizimkiler dizisinin birçok karakteri canlı birer referans hâlâ; Kapıcı Cafer, Yönetici Sabri Bey, Muhasebeci Ergun, Halil Pazarlama, Doktor, Dumkof, Katil, Tahta Kafa ve daha niceleri…
Çocukluğumda ve ilk gençliğimde alemizin neşesiydi Bizimkiler. Pazar günlerini sevme sebebi resmen. Her evde benzer bir işlevi oldu yayınlandığı yıllar boyunca.
Keşke şu zaman makinesi yapılmış olsaydı da ışınlansaydık. Bir an bile tereddüt etmeden giderdim, ‘vatandaşa cart curt’un olmadığı o insani günlere.
Durup durup hakkında çıkan “geçinemiyor, zor durumda” haberlerini yalanlıyor bu arada Uğurtan Sayıner (Cemil). Dizi bittikten beridir tiyatro yaptığını söylüyor, tüm Türkiye’yi dolaşan bir tiyatro ekibi olduğunu belirtiyor. Geçim sıkıntısı yok şükür. Çalışıyor, ekmeğini kazanıyor.
“Yeni projelerde niye oynamıyorsunuz?” sorularına verdiği cevap ise dizilerin bugünü ile ilgili çok şey anlatıyor, “Ben silah kullanmayı bilmiyorum da ondan”…
Program bitiyor fakat ben takılı kalıyorum Bizimkiler’e. Google’ı karıştırıyorum ve aradığımı buluyorum çok geçmeden.
Dizinin mimarı olan yapımcı-senarist Umur Bugay ‘Oradaydım’ belgeselinde anlatıyor, yönetmen Yalçın Yelence’nin ailesiyle oturduğu apartmanmış meğer o yıllar yılı izlediğimiz…
İyi ki yapmışlar bu diziyi, iyi ki yetişmişiz. Bizi birbirimize yaklaştıran en güçlü bağlardan biri hâlâ. Sevim koş! O eski güzel günleri getir bize…
